Beklentiler

Yaklaşık son bir hafta boyunca aklımda sürekli neden insanlarla doğru düzgün uzun süreli ilişkiler kuramadığımı sorguluyor ve kendimi anlamanın en iyi yollarından birisini yazmak olarak gördüğüm için bütün bu düşünceleri bir şekilde kelimelerle anlatmaya çalışıyordum. Her ne kadar bütün bir haftamı bununla geçirmiş olsam da bugün dönüp baktığımda bu sitenin asla paylaşılmayacaklar kısmında duran kısa taslaklardan başka bir şey göremiyorum. Bırak yazmayı, aklımdakilerin ne olduğuna ve nasıl anlatabileceğime dair pek de bir fikrim yok. Yani, 2-3 gün öncesine kadar yoktu. O gün bir arkadaşımla beklentiler üzerine konuştuk ve evet, sanırım bu. Beklentiler.

Sorunun ne olduğunu bulduğumu düşünüyorum fakat hala yazmaya nereden başlayacağım ya da nelere değinmem gerektiğini bir türlü aklımda kuramıyorum. O yüzden bu sefer farklı bir şey denemek istedim. Biraz YouTube videosu gibi olacak fakat… Yapay zekadan beklentiler hakkında ufak bir yazı yazmasını istedim ve bana verdiği yazıdan en çok sorunumla alakalı olanlar şu iki paragraftı:

In relationships, expectations are crucial. They help us to define our needs and desires, establish boundaries, and communicate effectively with others. However, unmet expectations can cause conflict and misunderstandings, which can ultimately lead to the breakdown of relationships. It is essential to communicate clearly and honestly about our expectations to avoid such conflicts.

Expectations can also impact our mental health. Unrealistic expectations, especially in regards to perfectionism, can lead to anxiety and depression. It is important to set realistic expectations for ourselves and to be kind and forgiving when we do not meet them.

Bunları okumadan önce de beklentilerin ilişkilerdeki yeri üzerine konuşmak istiyordum fakat bu yazı o kadar hoşuma gitti ki… Her ne kadar herkesin düşünebileceği basit şeylerden bahsetse de yine de bütün aklımdakileri daha sade bir şekilde özetleyemezdim sanırım.

İlk paragraf hakkında, buna ilişkilerin başlama sebebi demezdim çünkü bir insanla bir iletişim haline girmek için onlarca sebep var fakat ilişkilerin ilerlemesine gelince, oradaki en büyük sebep olarak beklentileri söyleyebilirim sanırım. Çünkü düşünsene, her insan bir diğerine karşı beklenti içerisinde olur. Bu beklenti spesifik olarak birine yönelik olmasa dahi aklında kurduğu “Harika arkadaş” veya “Sevgili” diyeceği insanların nasıl olmalarını istediğine, en azından belli başlı özelliklerine dair beklentileri vardır ve diğerleri bu beklentileri karşıladıkça kişinin gözünde sınıf atlarlar. Aynı şekilde beklentilere ters giderse de kişi ondan soğur ve bu tekrar ettiği sürece zamanla, belki de çok uzun sürmeyecek bir şekilde, ilişki biter.

Şimdi gelelim benim merak ettiğim yere, bütün bunlar iyi hoş da, kimden ne bekleyeceğimi nasıl bileceğim? Çünkü açıkçası ben her tanıdığım insana karşı “Belki kötü biridir” diye yaklaşmak istemiyorum fakat en yakın olduğum insanlar bile saçma sapan davranırken diğerlerine nasıl güveneyim? Her zaman yeni tanıştığım insanlara “Bana seni sevmem için sebep vermedin” yerine “Bana senden uzak durmam için sebep vermedin” düşüncesiyle yaklaşmanın doğru olduğunu ve buna göre davranılması gerektiğini savunan biriydim ben. “-dim” çünkü sanırım son zamanlarda bu düşüncem de yavaş yavaş değişiyor. Samimi bulduğum insanlar en ufak beklentilerimi bile karşılayamazken yeni tanıştığım insanlardan iyi olmaları hakkında veya genel olarak herhangi bir konu üzerine beklentide bulunmak saçma geliyor. Bir de bununla beraber, insanlar düşündüğüm gibi çıkmadığı zaman -ki genelde çıkmıyor- beni öngöremediğim salak bir duruma düşürüyor. Hoşnut değilim bundan. Ne yapacağımı bilemeden öylece “Ne? Nasıl? E ama senin hatan yine. Neden bu tarz beklentilere girdin ki? Ee şimdi ne yapacaksın? Karşındakine kızmakta ne kadar haklısın? Sonuçta kendi demiş olsun olmasın, ona aklında bu görevi veren sendin. Sonuçta kimse beynine girip bir şeylerle oynamadı demi? O zaman bütün bu sinirin, üzüntün senin hatan olmuyor mu? Kendini düzeltmen lazım.” gibi düşüncelerle kendimi yiyip duruyorum. Bunu yaparken de başka hiçbir şeye odaklanamıyor, sonrasında da boşa geçen zaman için ayrıca sinirlenip kendimi uyuyana kadar çıkamadığım bir kısır döngüye sokuyorum. O yüzden zaten bir süredir aklımdakileri aklımda kalmaması için yazıp içimden atma telaşıyla çabalıyorum.

Bütün bu düşüncelerimin ne kadar mantıklı veya sağlıklı olduğunu bilmiyor ve açıkçası ikisinin de cevabının çok olumlu olduğuna inanmıyorum. Fakat yine de bunları aktif olarak kendi isteğimle düşünmüyor ve ne yaparsam yapayım sürekli aklımın içinde dönüp durmalarını engelleyemiyorum. Tekrardan, neyi nasıl yapacağımı bilmiyorum fakat sadece bu yazının insanlara karşı olan beklentilerimi ve bu beklentiler üzerine olan düşüncelerimi azaltmasını umarak yazıyorum.

💻 Yeni yazılardan haberdar ol!

Sadece yeni yazıların haberleri gönderilir.

Be First to Comment

    Leave a Reply

    Your email address will not be published. Required fields are marked *