Sinirliyim sana. Halinin kötüye gittiğini bile bile daha iyisi için uğraşmıyor, insanlar bir yana, kendini bile umursamıyorsun. Sürekli şuanki durumundan şikayet edip değiştirmek adına tek bir adım bile atmıyorsun. Kendine azıcık da olsa değer vermeyip diğerleri sana o “hak ettiğin” değeri göstermeyince sorunu kendinde değil insanlarda arıyorsun. Olaylar veya düşünceler aklındakiyle biraz da olsa çelişse oturup düşünmek, anlamaya çalışmak yerine olduğun yerde kudurmuş gibi yardım çığlıkları atarcasına sırf ses çıkarmak için bağırıyorsun. Ne söylediklerinin ne de yaptıklarının bir sebebi, bir nedeni oluyor. Sürekli “En dibi gördük” tarzı cümlelerle şuanki halini olumlayıp işler daha kötüye gidene kadar oturup bekliyorsun. Seni ne inancın, ne bu anlam veremediğim cümlelerin, ne de durduk yere tüküre tüküre bağırıp kendinden uzaklaştırdığın insanlar kurtaracak. Daha kendi durumunu fark etmekten acizsin. Gerçeklerden durmadan kaçmaya çalışıp sürekli başkalarına laf atarak sorumluluklardan kurtulmaya çalışan ve başına gelen her kötü şeyi inançlarına veya diğer insanlara atıyorsun. Kısaca “Ne yapsam düzelir” demek yerine “Bu elimde değildi ki, olacağı varmış oldu” diyerek yaşıyorsun.
Bir de bunun üzerine sürekli ilgi isteyip karşındakilerden sanki bütün o yaşattıkların olmamış gibi davranmalarını beklemen yok mu… Saygıdan bihaber, en yakınları hariç herkese iyi davranmaya çalışan ve ne kendi ne de başkalarının hayatına değer vermeyen birisin sen. Bu yüzden sevmiyorum seni, senden uzak durmaya çalışıyorum. Eskiden en büyük idolümken şuan en olmak istemediğim insan tiplerinden birisin. Ve evet, her ne kadar kaçmaya çalışsan da bunun kendi davranışların dışında tek bir sebebi bile yok.
Be First to Comment