Uzunca bir süredir üzerinde düşündüğüm bir konu var. Ne zaman görsem merak ettiğim, genelde anlam da veremediğim bir olay. Hayatımın içerisinde hiç istemediğim fakat her seferinde dönüp dolaşıp kendimi içinde bulduğum bir durum. Aslında bir durum da değil. Daha çok… birkaç duygu.
Ne zaman canım sıkılsa, moralim bozulsa veya sinirlensem, geleceğe dair umudumun kalmadığını hissetsem içimde tutar; patlayana kadar biriktirip sonrasında bir gece yastığa kafamı bastıra bastıra ağlarım. Evet bunu yapmak rahatlatır ama daha sonra durup düşününce neden diye sorgulamaya başlarım ve ne kadar denersem deneyim bir sebep bulamam. Çünkü bak, evet başıma çok kötü şeyler geldi. Ee? Evet belki param olmadığı için dışarı çıkamıyorum veya belki yoldan birisi laf attı. Hatta aylarca istediğim şeyin olma olasılığı bugün aniden ortadan kalktı… Ee? Bütün bunlara üzülmenin bana bir kazancı yok ki. Hayatımın berbat olduğunu düşünmem onu daha iyi yapmayacak. Ne zaman ki ben bu duyguları bir şekilde atlatıp “Bunlar oldu” diye üzülmektense “Bunlar oldu, peki ben tekrar olmaması için ne yapabilirim?” diyerek harekete geçmedikçe hiçbir şey değişmeyecek. Yok hayır… Büyük ihtimalle değişecek fakat istediğim yönde değil.
O yüzden hayatımdan her zaman bu duyguları olabilidiğince çıkarmak istemişimdir. Evet üzülebilirim, evet hayal kırıklığına uğrayabilirim veya evet çaresizliğe kapılabilirim ki bunlar öyle ya da böyle olacak şeyler. Sadece olabildiğince çabuk çıkmam lazım içlerinden. Çünkü ne olursa olsun, bu olanlar hayatımı, iyi veya kötü, ne kadar etkilerse etkilesin; ben hala benim. Evet yaşadıklarım beni değiştirebilir ama onun için çalışmadığım sürece hayatım istediğim şekilde değişmeyecek.
Bütün egomu bir kenara bırakıp, modumu düşüren durumlarda “Ee?” sorusuna kendimden cevap alamıyorsam kendime zarar vermekten başka bir şey yapmıyorumdur ve bunu istemiyorum.
Be First to Comment