Biraz önce garip bir farkındalık yaşadım. Yazılıma dair videolar izleyip aklımdaki bir projeyi planlamaya çalışırken bitirdiğim zaman neler olacağını ve sonrasında ne yapacağımı düşünmeye başladım. Bundan sonra da öyle büyük bir boşluk çöktü ki içime, sanki asla bitmesin istiyormuşum gibi hissettim. Ardından diğer projelerimi de düşündüm ve evet… Ben bir şeyler bitirmeyi, başarmayı değil, o şeylere ulaşmak için çalışmayı seviyorum. Bunun üzerine “Önemli olan vardığın yer değil, gittiğin yoldur” gibi bir sürü söylem olduğunun ben de farkındayım ve bunun hakkında benim fikrimi sorsanız doğru olduğunu da söylerdim ama hiç kendi hayatımda uygularken bulamamıştım kendimi. Sonuçta çok fazla maceraya karışmayan birisiyim ve yaşadıklarımda “gittiğin yol” kısmını hep fiziksel yol olarak bakıyordum. Biliyorum saçma ama öyle. İlk kez birebir yaşadığım, hatta uzun zamandır farklı şekillerde içinde bulunduğum bir döngünün ta kendisinde gördüm bu yol muhabbetini.
Aklıma gelen her yeni fikirde çalışmaya başlayıp ardından bitene kadar bittiğinde ne olacağını düşünüp dururdum fakat bittikten sonra bütün heyecanım sönmüş bir şekilde “Bunu da yaptım” diyerek minimum gelecek birkaç ay boyunca o projenin yüzüne bakmamak üzere kenara atıp unuturum. Sonrasında da o fikre tekrar kapılır ve bütün yaptıklarımı kendi yaptıklarıma bakarak yeniden öğrenip yeni bakış açısıyla neler değiştirip ekleyebileceğimi düşünürüm. Evet bir şeyleri bitirmek, özellikle de üzerine günlerce, haftalarca çalışıp onlarca saat harcadıktan sonra, gerçekten çok güzel hissettiriyor fakat bitirmenin kendisi çalışırken aklımda olan bitirme düşüncesi kadar bile mutluluk veremiyor. Bir de bunun üzerine çalışmamı tamamlamış olmak hem o güne kadar içimde olan heyecanı söndürüyor hem de birkaç ufak detay için projeye zaman ayıracak motivasyonu kendimde bulmamı engelliyor. Halbuki hiç bitirmesem, en azından bitirdiğimi düşünmeden çalışmaya devam etsem kim bilir o kenara attığım onlarca uğraş şu an ne şekillerde olurdu.
Sanırım gerçekten istediğim şey bir başarıya, statüye, servete veya önceden karar verilmiş durumlara ulaşmak değil de bütün bunlara erişmeye çalışırken yaşayacaklarımı görmek. Evet herkes zengin olmayı ister fakat bir anda zengin olmak bütün o parayı anlamsızlaştırır ve bir noktadan sonra varlığıyla yokluğu tabii ki yaşam kaliteni etkiler fakat tatmin hissiyatı yaratmaz. Halbuki onu elde etmek için uğraşıp saatlerini harcarsan, işte o zaman sahip olacağın zenginliğin tadını çıkarabilir, o zaman kendini mutlu hissedersin. Sonuç olarak ne olursa olsun sonunda başardığın şey değil, başarana kadar gösterdiğin uğraşların başarının değerini belirler. Yani, belirliyormuş. Ben başarmayı değil, çalışmayı seviyormuşum.
Be First to Comment